Giden ve bir daha gelmeyecek olan Güneşe güle güle diyorlar. Büyük olasılıkla seni çok özleyeceğiz de demişlerdir. Çünkü bir daha yaklaşık 4 ay göremeyecekler. Peki kim bunlar? Güney kutup bölgesinde Concordia Araştırma İstasyonunda çalışacak olan bilimciler. Bu buzulların üzerinde kurulan üç istasyondan biri. Fransız-İtalyan ortaklığı ile kurulan bu bilim merkezlerine Avrupa Uzay Ajansı (ESA) da sponsor oluyor.
Araştırma istasyonuna yeni giden 12 kişilik bilim insanlarının içinde çok farklı projelerde görev alanlar var. Bunlardan biri de ileride uzayda veya Ay’da yaşamaya başlayacak insanların çekecekleri her türlü sıkıntıyı takip eden doktor var. Bu fotoğraf Mayıs ayı başında çekildi. Bir kaç güneşi göremeyecekler ama onun dışında da neredeyse karanlıkta dokuz ay boyunca çalışacaklar.
“Dome-C” adı verilen bu araştırma istasyonunun denizden yüksekliği 3200 metre. Ben Saklıkentte 2000 metrede zor nefes alırım, bu yükseklikte nefes almak kim bilir ne kadar zordur. Sıcaklık -80 dereceye kadar düşer ama ortalama sıcaklık -50 derece yöresindedir. Karantinada olduğumuz şu günlerde dört gün evde kalmak normal bir insanı nasıl deli ettiğini TV’lerde görüyoruz. Bu bilimcilerin dokuz ay süresince parkta yürüyeeyeceklerini, güneşi bile göremeyeceğini düşünebiliyor musunuz? İşte bilim böyle özveri ile yapılır.
Dome-C’nin yapısını ilgili videolardan görebilirsiniz. https://blogs.esa.int/concordia/ Çok donanımlı, aşçısı, teknisyeni var. Her türlü gereksinimleri yazdan depolanıyor, sanırım buzdolabına veya derin dondurucuya gereksinim duymuyorlardır. Fransız ve İtalyan bilimcilerin dışında diğer ülkeler de belirli ücret karşılığında istasyonun içinde bilimsel çalışmalarını sürdürüyorlar. Gökbilimi ile ilgili araştırmalar da yapılıyor. Biliyorsunuz Türk bilimciler de yazın Antartikaya gittiler ama böyle mükemmel koşullar altında değil. Sevgilerimle…